ŞİRKE YOL AÇAN TEHLİKELİ BİR TAVIR: "DUYGUSALLIK"
- Allah Kesin Var
- 31 Ağu 2023
- 2 dakikada okunur
Şirkin mantıklı ve akılcı bir dayanağı olmadığı açıktır. Bir kimse düşünüp aklıyla, vicdanıyla muhasebe yaptığında, Allah'tan başka İlah olmadığını ve olamayacağını apaçık görür ve anlar.
Ancak, buna rağmen insanlardan bir kısmı hatta çoğunluğu, bu gerçeği fark etmiş olmanın gerektirdiği düşünce ve davranış biçimini sergilemez, tam aksine hareket eder. Bu, şaşırtıcı ve mantıksız olduğu halde çok sık karşılaşılan bir durumdur.
Bir gerçeği akıl ve mantık kabul ettiği halde, bu gerçeğe uymamak ve farklı yollar benimsemek birtakım duygusal etkenlerin akla ve mantığa baskın çıkmasından, bunları örtmesinden kaynaklanır. Biz bunu kısaca "duygusallık" ya da "romantizm" olarak tanımlayacağız. İnsanın doğru düşünmesi ve doğru hareket edebilmesi ancak aklını kullanması sayesinde olur. Kuran'ın pek çok ayetinde, müminlerin akıllarını kullanarak çok önemli gerçekleri kavradıkları, müşriklerin, kafirlerin ise akıllarını kullanmadıkları ve bu yüzden içinde bulundukları duruma düştükleri anlatılır. İşte bunun önemli sebeplerinden birisi müşriklerin yalnızca duygularının etkisinde hareket etmeleridir. Aklın kapanmasına sebep olan duygusallık insanı şeytanın bütün telkinlerine açık hale getirir, onun oyuncağı yapar. Şeytan duygusallık silahıyla müşrikleri dilediği gibi yönlendirip her türlü sapkınlığa sürükleyebilir.
İnsana yaratılıştan verilmiş olan, sevgi, korku, güven, ihtiyaç, sığınma, vs. gibi bütün duygular, Yüce Allah'ın rızasını kazanması, Allah yolunda kullanması, iyinin ve doğrunun savunucusu, takipçisi olması için verilmiştir. Ancak bu duygular Kuran'da tarif edilen şekilde yaşanmazsa, şeytani yönde bir itici güç
oluştururlar. Şirkin ortaya çıkışı da bu sevgi, korku, sığınma, yardım bekleme, güvenme gibi duyguların, veriliş amacından saptırılıp yanlış yönlendirilmesiyle olur.
Bu duygular rahmani veya şeytani doğrultuda yönlendirilebilirler.
Rahmani tarafa yönlendirildiklerinde insanı imana, ihlasa, Allah'a götürürken,
şeytani yöne çevrildiklerinde şirke ve pisliğe sürüklerler. Çünkü kişi, Allah'a ve O'nun istediği yöne yöneltmesi ve karşılığını da Allah'tan beklemesi gereken bu tür hisleri, başkalarına yöneltince ilahlık vasfını da onlara yüklemiş olur. (Allah'ı tenzih ederiz) Dolayısıyla, Allah'ı bırakıp da Allah'ı sever gibi sevdiği kişiyi ya da Yüce Allah'tan korkar gibi korktuğu kimseyi veya Allah'ı unutup da kendisinden yardım beklediği kimseyi sapkınca ilahlaştırmış olur. Oysa, sevilmeye, övülmeye, yüceltilmeye, Kendisi'nden korkulmaya, yardım istenilmeye, güvenilmeye gerçek anlamda layık olan sadece Allah'tır. Zira, her şeyin kaynağı, her şeye varlığını veren, üstünlük ve güzelliklerin, tüm bilgi ve gücün yegane sahibi Allah'tır. Bütün bu özellikler İlahlık
özellikleridir. Bu özellikleri, Allah'ı unutarak ve büyük bir akılsızlık göstererek yaratılmışlara vermek bu varlıkları ilah edinmek anlamına gelir ki bu şirk olur.
Commenti